Ekim 30, 2025
Esma-ül Hüsna

El Hamîd Esması Anlamı (C.C.)

El Hamîd

Her şekilde sadece ve ancak kendine hamd, şükür edilen, bütün varlığın diliyle övülen

Bütün hamd ü senâlar Allah’a mahsustur. Hamd ve şükürle kendisine tâzim ve ibâdet olunacak veliyy-i nimet ancak O’dur.

El Hamîd isminin ebced değeri ve zikir adedi 68 adettir. Zikir saati Müşteri, Zikir günü Perşembe‘dir.

El Hamîd Esması Anlamı

Her şeyde, her dilde, her hal ve durumda ancak ve sadece kendine hamd edilen, bütün varlığın diliyle övülen, sena edilen, fiilleriyle, nimetleriyle hamde, şükre lâyık olan ve ancak kendine hamd edilen, övgüye lâyık olan anlamına gelir.

Hamd ne demek?

Hamd Kelime Anlamı, Bir iyiliğe, ihsana karşı kalbin medih ve şükür duygularıyla dolması ve o ihsan ve iyilik, lütuf sahibini yüceltme, saygısını sunma biçimidir.

İman nuru ile bilinir ki, Allah’ın varlığı bütün nimetlerin üstünde öyle büyük bir nimettir ki, sonsuz nimetlerin türlerini, nihayetsiz ihsanların cinslerini, sayısız verilen nimetlerin sınıflarını kapsayan bir menba, bir kaynaktır.

Hamd ile şükür ilişkisi genel ve hususi olarak özetlenebilir. Yani her şükür aynı zamanda bir hamddir. Ancak her hamd şükür değildir.

Hamd, insanlara ve bütün mahlukata verilen lütuf ve nimetleri Allah’a takdim etmektir. Şükür ise daha hususi olarak kendimiz için yapılan ikramlara, verilen nimetlere karşılık gelir. Bu nedenle şükür kelimesi hamdin yerini tutamaz. Hamd daha geniş ve şumüllüdür.

Ya Hamîd, Ancak kendisine hamd ü senâ olunan, bütün varlığın diliyle övülmeye, medhedilmeye lâyık olan Allah

“Elhamdü lillâh” diye edilen hamd dahi bir nimet olduğundan, ona da bir hamd lâzımdır. (Yirmi Dokuzuncu Lem’a)

El Hamîd Esması Arapça Yazılışı

El-Hamîd : الحميد
Ya Hamid : يَا حَم۪يدُ

Ebced değeri ve zikir sayısı: 68

Zikir günü: Perşembe
Zikir saati: Müşteri (Sabah erken gün doğarken ve ikindi namazı sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı)

Özellikleri, Fazileti, Sırları ve Faydaları

Akşam ve sabah namazından sonra “Ya Hamid” ism-i şerifini 68 defa okumaya devam eden kimse övülen, methedilen kişilerden olur.

Her gün 68 defa “Ya Hamîd” ism-i şerifini zikretmeye devam eden kimse övülen, beğenilen bir ahlaka sahip olur.

Salihlerden ve şükredenlerden olmak için her farz namazın sonunda 100’er kere okunur.

Zikir günü ve ebced değeri kadar günde Ya Hamid esmasını zikretmeye devam eden kimse maddi manevi olarak güçlenir. Kötü alışkanlıklarından kurtulur, Ahlakı ve huyu güzelleşir, düzgün bir lisanla konuşur.

Fatiha-i Şerife’yi ve El Hamid ism-i celili bir kaba yazarak içinden su içilirse her çeşit hastalığa karşı Allah’ın izniyle şifa verir.

Ya Hamîd ism-i şerifi her gün sabah 53 defa halk tarafından ağırbaşlı, şahsiyetli ve hürmet görmek için okunur. Okumaya devam eden kimse ahlak ve huy bakımından en güzel mertebeye ulaşır.

El Hamîd esmasının vefkini ile 63 defa “Ya Hamîd” ism-i şerifi bir kaseye yazılıp içine konulan su, eğer eceli gelmemiş bir hastaya içirilirse Allah’ın izniyle o kişi hastalıktan kurtulur, sağlık ve afiyetine kavuşur. (Kaynak: Kenzül Havas Kitabı)

El Hamîd esması vefkını üzerinde taşıyan ve her gün 63 kere zikrine devam eden kimsenin Allahu Teala kadrini ve makamını yükseltir, bütün müşkil ve zor işlerini kolay kılar.

El Hamîd ism-i şerifi geçen Kuran Ayetleri

Allahu Teala’nın El Hamîd ism-i şerifi Kurân-ı Kerim’de bir çok ayette geçmektedir. Bazı ayetlerde El Hamid ismi bizzat geçerken bazılarında ise Hamd olarak da geçer.

Fatiha Suresi 1. Ayet: El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).

Anlamı: Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.

Bakara Suresi 30. Ayet: Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn(tâ’lemûne).

Anlamı: Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.

Nisa Suresi 131. Ayet: Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve lekad vassaynâllezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve iyyâkum enittekullâh(enittekullâhe). Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu ganiyyen hamîdâ(hamîden).

Anlamı: Ve göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) Allah’ındır ve andolsun ki Biz, sizden önce kitap verilenlere de, sizlere de “Allah’a karşı takva sahibi olmalarını” vasiyet ettik (farz kıldık). Ve şayet siz inkâr etseniz bile, muhakkak ki göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) Allah’ındır. Ve Allah, Gani’dir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur), Hamîd’dir (övgü ve hamde lâyık olandır).

El Hamîd Esması ile ilgili Ayetler
İbrahim Suresi 39. Ayet: El hamdulillâhillezî vehebe lî alâ kiberi ismâîle ve ishâk(ishâka), inne rabbî le semîud duâi.
Anlamı: Hamd, ihtiyarlık halinde bana İsmail ve İshak’ı bağışlayan Allah’a mahsustur. Muhakkak ki; benim Rabbim, duayı mutlaka işitendir.

Hicr Suresi 98. Ayet: Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn(sâcidîne).

Anlamı: Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.

Fatır Suresi 15. Ayet: Yâ eyyuhân nâsu entumul fukarâu ilâllâhi, vallâhu huvel ganiyyul hamîd(hamîdu).

Anlamı: Ey insanlar! Sizler, Allah’a muhtaç fakirlersiniz. Ve Allah ki, O; Gani’dir (zengin, ihtiyacı olmayan), Hamîd’dir (hamdedilen).

Fatır Suresi 35. Ayet: Ve kâlûl hamdu lillâhillezî ezhebe annâl hazen(hazene), inne rabbenâ le gafûrun şekûr(şekûrun).

Anlamı: “Ve bizden hüznü gideren Allah’a hamdolsun, muhakkak ki Rabbimiz, gerçekten Gafûr’dur (mağfiret eden), Şekûr’dur (şükredilen).” dediler (derler).

Saffat Suresi 182. Ayet: Vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Anlamı: Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

Kaynakça 1 (*) (Sadreddin-Konevi Esma-ül Hüsna Şerhi)


Taalluk:
Kul, Cenâb-ı Allah’ın kendisini her yönden Mahmûd (övülen) niteliklerle donatması için, bu isme ihtiyaç duyar.
Tahakkuk:
Hamîd, övgüyü sonuç veren vesilelere ulaşan demektir. Bu övgüye, gerçekleştirilen eylemlerle ulaşılır. Hamîd, Arap dili kurallanna göre meful sığasın
da kabul edilirse, bu etkenlik makâmmda (failiyyet) değerlendirilir ve bulunduğu konum doğrultusunda, hem dâhilî hem de haricî bağlamda Allah’ın bir lütfu
olarak övgüye layık olan şeklinde değer biçilir. Bu hal, kerem niteliğinin ileri boyutudur.
Tahalluk:
Kullar arasında Mahmûd (övülmüş) niteliğini kazanan kimse; “İşte ahret yurdu.- Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere
veririz. Akibet takva sahiplerinindir.” (28:83) “Ve bana gelecekler içinde güzel bir nam tahsis eyle” (26:84) âyetlerinde ifade edildiği şekliyle, bu övülmüşlük.
onun ömrünün son aşamasında veya yaşamının bittiği anda başlar, yani öldükten sonra, başkalan tarafından bu nitelikle yad edilmeye başlanır. Eğer Hâ-
mid (Hamdedilen) Allah olursa, hamdetmenin en yüce ve gerçek mahiyeti ve anlamı, o zaman gerçekleşir. Zira Hamd’i şerefli kılan en önemli etken, Allah’ın
onu şerefli kılmasıdır. Yani hamd kavramı, Allah tarafından övüldüğü için, şereflidir.
Ebu’l-Hakem İbn Berrecân (ö. 536/1142) gibi bazı bilginlerine göre, hamd etmenin en ulu şekli, “el-Hamdü liflahi hamden” dir. Bu söz haindin özüne uygundur.